Discussion about this post

User's avatar
aydın's avatar

Ortada bir yarar yok, çıkar ise sosyal medyada boy göstermek, dev aynasına suretini düşürmek. Özet, bu. Bundan ne çıkar? Yararın insanları kesmediği; tek tek eylemlerin getiri götürü hesabı ve tahvil edileceği tatmin yerine yıkımdan haz almak, canlılar arasında bir canlı olmanın, doğada varoluşun değillenmesi. Kendi halinde olmanın insanı kandırmadığı, kalp para saydırdığı piyasa ilişkilerini ortadan kaldıramıyor, buna kendinizi sevk edemiyorsanız -bu bir şeylerin olumlanmasını gerektirir- (kurşun/palavra) sıka sıka yaşamak bir yanıt oluyor, hem sizi bir doğru aramaktan, öyle uzaklara gitmekten de kurtarıyor. İnkar edilen şey sırf doğru/yanlış değil, mesafe de. Sıka sıka yaşamak, nabzı, bitik tüpte kalanı da çıkarmak için tüpü dürer gibi, dibini de sıyırır gibi atanlar için şeyleşmenin tabiatıysa, "bağ kütüğünün üstü kuşların altı karıncaların hakkıdır" meselleriyle tedvin edilmiş kişilikler için sıkılan canlar, yazıklanmak demek. "Dizimizi değil faşistleri dövelim" gibi kavgaya çağrıların barutuna ne olduğu, faşistler dövülünce faşizmin de dövülmüş sayılıp sayılmadığı gibi marke edilen alanlarda adam kaçırıp oyun kurmak zorsa, meseleyi başka yerlerden tutacak, ortalar açacak olanlar vardır herhalde. Gönül sosyalizmi de bulgur pilavı gibi, o yüzden ayran niyetine yazıklanmaya yazıklanmakla sözün nefsaneliğinden bir ağırlık çöktü, uyku yaptı b'öğün. Topsuz alanda faul.

Expand full comment

No posts